Çocukken Öğrendiklerin Bugün Hayatını Nasıl Etkiliyor?

May 08, 2025

Bir zamanlar küçücük bir çocuktun. Belki odanda oyuncaklarla oynarken, belki bir yetişkinin bakışlarında kendini tartarken... Anlam veremediğin şeyleri sessizce içine attın. Belki de ağlamanın ayıp olduğunu, hata yapmanın utanç verici olduğunu düşündün. Zamanla büyüdün. Ama öğrendiklerin, bedenin kadar büyümedi. Onlar, sen farkında olmadan iç dünyana kök saldı.

Bugün bir mesaj geldiğinde kalbinin neden sıkıştığını, biri sana kızdığında neden bu kadar savunmaya geçtiğini, yalnız kalınca neden huzursuz hissettiğini hiç düşündün mü?

Çünkü çocukluğunda sadece konuşulanları değil, sessizlikleri de öğrendin.
Sevgi veriliyorsa, onun nasıl verildiğini... Verilmiyorsa, onun nasıl aranacağını...
Kabul edilmenin koşullu mu, koşulsuz mu olduğunu...
Ve belki de en çok, "Ben neyim? Ben kimim?" sorusunun ipuçlarını.

🧠 "Kendine Güvenemiyorsan, Birileri Seni Sürekli Sorguladı Demektir."
Küçükken sürekli eleştirildiysen, büyüdüğünde içindeki ses hep eksik bir şeyler söyleyebilir.
"Bu kadar yeterli mi?"
"İyi miydim?"
"Ya hata yaparsam?"

Sence bu ses sana mı ait?

Belki de bir zamanlar eleştirilerilen ve kendini eksik hisseden o küçük çocuk senin hâlâ susturamadığın yankılardır.

❤️ "Sevgi Her Zaman Şefkatle mi Verildi?"
Bazılarımız için sevgi, sessizlikti.
Bazılarımız için ilgi, sadece başarılı olduğumuzda vardı.
Ya da belki, sevgiyle ceza aynı anda verildi.
İşte bu yüzden biri sana ilgi gösterdiğinde tedirgin oluyorsun. Çünkü sevgi eşittir koşul gibi öğrettiler.

🧍‍♂️ "Neden Bu Kadar Çok Çabalıyorsun?"
Onaylanmak için mi? Fark edilmek için mi?
Çünkü bir zamanlar görülmeyen çocuk, büyüyünce fark edilmek ister. Ama bazen kendini parçalarken bile hâlâ görünmez hissediyorsun, değil mi?

🌱 Peki, Tüm Bunlar Ne İçin?
Çünkü iyileşmek, geçmişe geri dönüp “neden böyle oldu” demek değil;
Bugünü anlamaya çalışırken, çocuklukta kalmış parçalarınla yeniden tanışmaktır.

Kendine şu soruyu sor:

“Bugünkü duygularım gerçekten bu ana mı ait, yoksa geçmişten gelen yankılar mı?”
İyileşme, suçlu aramak değil.
Anlamak.
Kabullenmek.
Ve küçükken susan çocuğa artık söz hakkı vermek.

Senin hikâyen kıymetli. Ve bu yazıyı buraya kadar okuduysan, belki içinde bir yerlerde artık sadece hayatta kalmak değil, gerçekten yaşamak isteyen bir çocuk var. Ona kulak ver.